GÖNÜLLÜ ÖYKÜLERİ

Rüya Kılınçkını

Tarlabaşı Toplum Merkezine gönüllülük yapmak için görüşmeye gittiğimde çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum. Hem stres hem heves dolu bir heyecan… Daha önce çocuklarla böyle bir deneyimim olmamıştı ve yapıp yapamayacağım konusunda endişe duyuyordum. Onlara ne öğretmeliydim, nasıl yardımcı olmalıydım, açıkçası stres yaratan kısım aklımdaki bu sorulardı. Nurgül'le iç rahatlatan bir görüşmenin ardından TTM macerası benim için başlamış oldu.

İlk olarak etüt saatlerinde çocukların ödevlerine destek oluyordum, kısa bir süre sonra Onur’ un yürütücüsü olduğu ritim atölyesinde çocuklarla beden perküsyonu ve ritim çalışmaya başladım. Bu süreçte TTM'deki gönüllü eğitimleri benim için çok yararlı oldu. Gönüllülüğün klasik öğretmen - öğrenci ilişkisinden çok daha farklı bir şey olduğunu gördüm. Çocuklarla yapılan her çalışmada onlardan yeni bir şeyler öğreniyordum. Karşılıklı bir öğrenme söz konusuydu. Çocuklar bizi, biz onları destekliyor ve motive ediyorduk. Aslında ilk başlarken endişe duyduğum şeyler gitgide önemsiz hale gelmeye başladı. Bunun tadına varmak harika bir şey... Zor zamanlar da oldu tabi ki; çocuklarla yaşanan anlaşmazlıklar, çatışmalar… Başa çıkamadığım durumlarda çok sinirim bozuluyor ve hata yapmaya daha elverişli oluyordum. Bu hataların öğretici yanı çok büyük... Bir nevi yüzleşmeye neden oluyor. Çocuklarla ilişkiyi yoluna koymaya çalışırken Nurgül'le konuşmak, öneriler almak bana çok iyi geliyordu.

Hala da öyledir ama TTM eski binasından çıkmadan önce ritim, tiyatro, resim atölyeleri devam ederken, anaokulu sınıfımız varken daha aktif bir gönüllüydüm. TTM'nin sıkıntılı dönemlerinde ara ara gidip merkezi ziyaret ettiğimde orada olan ve bu durumu göğüslemeye çalışan herkese ayrı ayrı hayran oluyordum, hala da olurum :) Evet sözüm size TTM ekibi; bu zor durum karşısında gösterilen çaba ve direnç muazzamdı.

Yeni ofise geçmek oldukça iyi hissettirdi. TTM Her şeye rağmen oradaydı ve fon arayışına devam ediyordu. Maddi imkânlar ve yeni mekânın koşulları atölyeleri ve anasınıfını devam ettirmek için yeterli olamadı. Bu süreçte TTM'de gönüllülüğe ara verdim. Arada çay içmeye ve muhabbete gider oldum. İtiraf etmeliyim ki mekâna alışmakta zorlanıyordum.

Şimdilerde gelişmeler gösteriyor ki TTM'de çocuklarla birlikte çalışma yapma imkânı artacak. Atölye çalışmalarına başlamak ve anaokulu sınıfını tekrar açmak için bir fırsat var. İmkânlar nasıl olursa olsun onlarla yapacak çok şey var aslında, sadece atölye formuna bağlı kalmak zorunda değiliz.

Bunları biliyor muydunuz?

- İlk döviz hazırlama deneyimim Tarlabaşı Toplum Merkezinde oldu. TTM'de 2 yıldır 8 Mart Kadınlar Günü pankart atölyesi gerçekleşiyor. Yürüyüş öncesinde buluşup hızlıca yazmaya koyulduğum, ne yazacağım telaşıyla son dakikada bulduğum sloganlarla yürüyüşe katılmak çok keyifliydi. Bu yıl da yaparız değil mi?

- Benim gönüllülük maceramda TTM'nin yeri çok önemli. Kendi ördüğüm sosyal hayatın dışında başka gerçekliklerle buluşmamı sağladı. Kendimi ifade etmem için yeni fırsatlar elde ettim. Sosyal hayatta ilişkiler benzerlikler ve ortaklıklar üzerine kuruluyorken TTM' de farklılıklar üzerinden nasıl bir bağ kurulabilir ve sürdürülebilir bunu deneyimlemiş oldum. İşte böyle sanırım…daha bir sürü güzel şey oldu ve oluyor… Ben bu sene yine TTM'deyim.'

2014.